İran – İsrail Çatışması & Trump: Savaş Çıkarsa Kripto Para Ne Olur?

Haziran ayında İran füzeleri Tel Aviv göklerini aleve verip, İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen bombalamalar Tahran’ın nükleer çekirdeğini yok ederken dijital finans ve kripto dünyasında oldukça farklı bir stres atmosferi ortaya çıkmaya başlamıştı. Ukrayna-Rusya savaşından sonra ilk kez dünyada henüz gelişmeye devam eden bu genç sektör, bir çatışma ile sallanarak yatırımcıları kararsızlığa doğru itti. Bu olaylar büyürken Trump’ın bu konuda sergilediği güçlü tavrı ise çoğu yatırımcı için pozitif bir sinyal etkisi yaratırken kararsızlık dalgası sektörde varlığını korumaya devam etti.
Peki, Bu Çatışma Kapsamında Tam Olarak Neler Oldu ve Kripto Nasıl Etkilendi? Tüm Detaylar Aşağıda…
İran İsrail Savaşı Borsayı Nasıl Etkiler?
Çatışmanın başladığı 13 Haziran 2025 tarihinde, sektörde genel olarak bir düşüş görmemiş olsak bile, İran’ın nükleer programının ABD ve İsrail tarafından hâlâ değerlendiriliyor oluşu ve İsrail’in bu saldırı konuşmaları için resmî bir şekilde toplanışı sonucunda 24 saat içinde BTC’nin 109 000$ seviyesinden 102 650$ seviyesine kadar indiğini gözlemledik.
Çatışmanın ilk adımı resmî olarak İsrail’in 13 Haziran tarihinde, Trump’ın geri adım atmalarını önermesine rağmen, İran’ın nükleer tesislerine yaptığı şaşırtıcı bir saldırı ile başladı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun “Yükselen Aslan Operasyonu”na karşı İran ise bu saldırının hemen ardından balistik füze ve dronlarla karşılık vererek uzun süredir iki ülke arasındaki ilk ciddi atışmanın başlangıcını öne serdi. Sivil kayıplar artarken Tel Aviv ise gece sirenlerine hazırlığa başladı.
22 Haziran tarihinde ABD’nin çatışmaya katılıp İran’ın üç nükleer tesisini bombalaması ile birlikte hem dünya çapında (İsrail Borsası / Tel Aviv Borsası, bir destek göstergesi olarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.) hem de kripto sektöründe dünya savaşı endişeleri oluşmaya başladı. Kripto sektörü buna sert bir tepki verdi; yatırımcıların temkinli davranışları kapsamında BTC’nin fiyatı 98 800$’a düştü. Bu noktada likidasyona uğrayan long (uzun) pozisyonlar 500 milyon doları aştığından Mayıs başından beri ilk kez BTC’nin fiyatı 100 000$ altına inmiş oldu.
Likidasyon sürecini 97 000$ seviyesine inmeden atlatan BTC ise saatler içinde tekrar 100 000$ üzerinde tutunmayı başardı. Bu düşüş sonrasında fiyatın tekrar yukarı sıçramasındaki en büyük sebep, Trump’ın bombalama sonrasında paylaştığı Truth (Trump’ın şirketi Trump Media’nın sahip olduğu Truth Social platformundan) gönderisidir. İran’ın nükleer kabiliyetinin büyük çapta yok edilmesi sonrasında ‘Artık barış zamanı!’ sözleriyle de bu çatışmanın resmî bir savaş seviyesine gelmeyeceği anlaşılmış oldu.
Ardından, 24 Haziran’da ABD’nin aracılığı ile bir ateşkes ilan edildi. Ateşkesten birkaç saat sonra İran’ın dron saldırıları düzenlediği iddia edilse de İran, İsrail’in bu durumu teknik bir arıza nedeniyle yanlış algıladığını açıkladı.
Trump’ın bu ateşkesin savaşı “resmî bir şekilde sonlandırdığı” ve ateşkesin süresinin “sınırsız” olduğunu açıklaması sonucunda ise piyasalar pozitif bir şekilde yükselmeye devam etti.
Bitcoin Patlamadı, Ama Uçamadı da
ABD’nin katılımıyla beraber çatışma kızıştığı sıralarda kendini 98 000$ seviyesinde bulan BTC, ateşkes duyurulduktan sonra yeniden 105 000$ seviyesine çıkmayı başardı. Sektördeki yatırımcıların güveni genel anlamda sarsılmış olsa da, son 6 aydaki BTC balina cüzdanlarının %70’inde hiçbir hareket olmadığını gözlemlendi.
Dolayısıyla, kripto sektörünün genel volatilitesi göz önünde alındığında uzun vadeli düşünen bu balinaların hareketlerinden anladığımız kadarıyla, güven kaybı yaşayanların yalnızca kısa vadeli veya yeni yatırımcılar olduğu söylenebilir.
ABD’nin çatışmaya girdiği sırada (22 Haziran), sektör düşüş yönündeydi; öyle ki Kripto Korku ve Açgözlülük Endeksi, 46 (Korku) seviyesine düşmüştü. Trump’ın ateşkes ilanını takip eden 3 gün içerisinde ise yatırımcıların artan güveniyle birlikte bu endeks, 66 (Açgözlülük) seviyesine yazımız itibarıyla tekrar çıkmış durumdadır.
Bitcoin Dominansı (BTC.D) ise savaş sırasında BTC balinalarının güçlü duruşu ve satış yapmaması sayesinde, savaşın en kızıştığı 22 Haziran tarihinde %65.01 seviyesine çıkmıştı. Bu durumdan yapabileceğimiz çıkarım, BTC’nin düşüş yaşamasına rağmen altcoinlerden çıkan yatırım miktarının daha yüksek oranda seyretmesi olabilir.
Yazımız itibarıyla %64.60 olarak bulunan BTC.D ise altcoin yatırımcılarının yavaş yavaş geri döndüğünün sinyalini vermektedir.
Aynı zamanda Bitcoin’in bu gergin ortamda bile S&P endeksinden daha az düşüş yaşaması da kripto sektörünün olgunlaşmaya doğru yöneldiğinin bir göstergesi olarak algılanabilir.
Donald Trump ve “12 Gün Savaşı”ndaki Rolü
ABD BaşkanıDonald Trump, İsrail ve İran arasındaki “12 Gün Savaşı” olarak anılan çatışma sürecine hem askerî hem de diplomatik roller üstlenerek dahil oldu. İran’ın nükleer kabiliyet ilkeleri dışında silah geliştirmesi sonucunda, saldırıya geçen İsrail’in hamlesiyle konu resmî bir savaşa doğru ilerlemeye başlamıştı.
Konunun gittikçe kötüleştiğini gözlemleyen Trump’ın kararlı bir şekilde önce İran’ın yeraltı nükleer tesislerini bombalayıp daha sonra Katar aracılığıyla bir ateşkes ilan etmesi, çoğu lider tarafından bu savaşın hızlı bir şekilde bitirilmesi konusunda olumlu karşılandı.
Kripto ve Jeopolitik Etmenlerin Geleceği
Savaş, kriptonun küresel ekonomideki değişen rolüne nadir bir bakış sunmuş oldu. Kripto piyasası ve BTC, spekülatif ve basit bir varlık gibi davranmak yerine mavi fiş bir sektör tavrını benimseyerek stres altında dayanıklılığını kanıtladı. Bombalar yağmayı bırakır bırakmaz yatırımcılar hızla yerlerine geri döndü.
Politikaları etik açıdan ne kadar tartışmalı olursa olsun, Donald Trump kripto para sektörünün kurumsal benimsenme konusuna hız kazandırmış oldu. Ancak aynı zamanda, başında bulunduğu ve kâr elde etme potansiyeli olduğu bir piyasayı aktif olarak şekillendiren bir devlet başkanının beraberinde getirdiği riskleri de gözler önüne serdi.
Şu anda piyasalar iyimser, regülasyonlar şekilleniyor ve kripto ana akımda kabul görme dalgası üzerinde ilerliyor. Fakat jeopolitik risk, iç siyaset ve kişisel çıkarlar devredeyken, bir sonraki volatilite herhangi bir yönden geliyor da olabilir.
Özellikle Trump’ın ikinci başkanlık dönemine geçişinden itibaren siyasetin de kripto sektörünün ayrılmaz bir parçası hâline geldiğini görüyoruz; belli ki görmeye de devam edeceğiz.
UYARI: Kripto varlıklar, yüksek riskli yatırım araçlarıdır ve tüm yatırımınızı kaybetme riski taşıyabilir. Kripto varlıklara yapılan yatırımlar SPK tarafından düzenlenmemekte ve herhangi bir yasal güvenceye tabi değildir. Yatırım yapmadan önce dikkatlice değerlendirilmelidir.